“Biliyor musun, yüz bin kişiyi kandırmak bir kişiyi kandırmaktan daha kolaydır.” | Bir S1m0ne İncelemesi

Çırpınmakta olan yapımcı Viktor Taransky, elindeki son film şansını da filminde rol alan çok meşhur bir kadın aktrist ile tartışarak mahveder. Son şansının uçup gitmesi ile işini bırakmak zorunda kalır. Fakat, aniden, hayranlarından biri elinde bir bilgisayar programı ile çıkagelir. Bu bilgisayar programı sayesinde Taransky, yapay bir aktrist oluşturup filmlerinde oynatabilme olanağına sahip olur. Fakat onunla yapacakları herkesi şaşırtacaktır.

Usta yönetmen (benim için) Andrew Niccol’ün ikinci filmi olan S1m0ne (Simone) topluluk kontrolü, film sektörü ve yapay zeka/bilgisayar programları gibi bir sürü farklı konuyu ele alıyor. Bi yandan film sektöründe ünlü aktörlerin ve ünlü aktrislerin egolarının tatmin olmaması sonucunda yarattıkları problemleri, bilgisayar programlamaları ile yapılabilecekleri ve çok eksantrik şekiller ile nasıl toplulukları kontrol edilebileceğine değiniyor film.

Filmin ilginç detaylarına değinmeden önce yönetmenlikten ve oyuncuklardan bahsetmek istiyorum. Andrew Niccol’ü çok sevmemi sağlayan yêgane film budur. Andrew Niccol’ün filmleri genelde güzel oluyor çünkü hep değişik ve alışılmışın dışındaki konulara değiniyor. Yönetimi altındada güzel oyunculuklar sergileyen oyuncular oluncada tadından yenmiyor filmleri. Başrolde oyuncuların babası olan Al Pacino (Viktor Taransky) var. Al Pacino gibi her türlü filme uyan oyuncular bulmak zordur. Al Pacino’nun harika komedi yeteneği sayesinde karşımıza çok eğlenceli bir film çıkıyor. Filmin başrollerini aynı zamanda Catherine Keener (Elaine Christian) ve Evan Rachel Wood (Lainey Christian Taransky) paylaşıyor. Catherine Keener’ı Get Out filminden tanıyoruz. Kendisi filmde Viktor’un karısını oynuyor. Westworld’den bildiğimiz Evan Rachel Wood ise Viktor’un kızını oynuyor.

Oyunculuklar güzel ama Al Pacino’nun oyunculuğu bir başka güzel. Tabi böyle olması çok doğal. Film boyu Viktor karakterinin hikayesini izlediğimiz için diğer oyuncuların parıldaması için çok zaman kalmıyor. Evet şimdi sıra filmin enteresan noktalarına değinmekte. Film 2002 senesinde çıkarıldığı zaman, izleyiciler Simone karakterini gerçek sansınlar diye aktristin adını hiçbir yerde vermemişler ve kadının görüntüsünün üstünde oynamalar yaparak sanki gerçekten böyle bir bilgisayar programı varmış gibi göstermişler. Hatta jenerikte yazılarda Simone karakterini oynayan aktristin adını yazmak yerine “kendisi” yazmışlar. Böyle bir süre boyunca Simone’un gerçek olduğu algısı yaratılmış. Üstüne bir de Simone’u oynayan Rachel Roberts adlı aktriste sahte bir isim takılmış ve sahnelerini kimseye belli etmeden gizlice çekmişler. Bu arada Rachel Roberts daha sonra filmin yönetmeni Andrew Niccol ile evlenmiş. Yani anlıyacağınız film ile alakalı bir sürü eğlenceli ve ilginç detay var. IMDb üzerinden filmin fuzuli bilgileri kısmından daha detaylı inceleyebilirsiniz. Filmin içeriği çok güzel ve çok komik. İzlemenizi kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ediyorum. Sağlıcakla kalın.

Views:
3815
Article Categories:
Sinema

Bir cevap yazın